ABD’de başkanlık seçimini galibiyet ile atlatan Demokrat Parti, sosyal ağ platformlarına düzenleme getirmek istiyor. Buna sebep ise olarak sosyal ağ platformlarının algoritmasının ABD Kongre Binası’na radikallerin saldırmasına yardımcı olması gösteriliyor.

Miletvekilleri Tom Malinowski ve Anna G. Eshoo liderliğindeki 30’dan fazla Demokrat milletvekilinden oluşan bir grup, öneri algoritmalarında önemli değişiklikler yapabilmek için Facebook, Twitter ve YouTube’u düzenlemek istiyor. Grup, bu şirketlerin CEO’larına hitaben üç ayrı mektupta, 6 Ocak ABD Kongre saldırısı ve bu platformların ayaklanmada yer alan bireylerin radikalleşmesinde direkt olarak bağlantı kurduğunu ifade etti.
Google ve YouTube CEO’ları Sundar Pichai ve Susan Wojcicki’ye gönderilen mektupta, “6 Ocak Çarşamba günü ABD Kongre Binası, şirketinizin tasarladığı, inşa ettiği ve sürdürdüğü dijital bir yankı odasında kısmen radikalleşen şiddetli, isyancı bir çete tarafından saldırıya uğradı” ifadelerinde bulunuldu.
Mektuplar, Facebook, Twitter ve YouTube’un ağlarını çok daha iyi yönetmek için gösterdikleri son gayretleri kabul etse de, özellikle bu platformların çalışmakta olduğu ölçekte radikalleşme sorununu çözmek için tek başına yeterli olmadığı sonucuna varıyorlar. Milletvekilleri, her üç şirketin de öneri algoritmalarının doğasında bulunan “temel” kusurları henüz ele almadıklarını söylüyorlar.
Facebook CEO’suna gönderilen mektup, “… Facebook, diğer sosyal ağ platformları gibi, mevcut siyasi ön yargılarını pekiştirme olasılığı en yüksek olan içerikleri, özellikle de kökleri öfke, endişe ve korkudan kaynaklananlarla besleyerek bilgileri sıralar ve kullanıcılara sunar.. Facebook’un kendi platformunda kullanıcı katılımını en üst seviyeye çıkarmak için kullanmış olduğu algoritmalar, paylaşılan nesnel gerçeklik duygumuzu zayıflatıyor, sınırdaki siyasi inançları yoğunlaştırıyor, aşırılık yanlısı kullanıcılar arasındaki bağlantıları kolaylaştırıyor ve trajik bir biçimde bazılarımız bu durumu, 6 Ocak’ta birinci elden yaşadı.”
Mektuplar ayrıca, her üç şirketin de öneri algoritmalarının insanlar üstündeki etkisinin farkında göründüğüne, ama bu konu da hiçbir şey yapmamaya karar verdiğine işaret ediyor. Daha sonra, her şirketin alması gerekli olan birkaç önlem öneriyorlar. Örneğin, YouTube örneğinde, otomatik oynatılan videoların varsayılan olmaması gerektiğini ve platformun hiçbir koşulda bir komplo hakkında bir video izlemesini öneri etmemesi gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca şirketi, kullanıcı katılımını her şeyin üstünde tutan bir modelden uzaklaşmaya çağırıyorlar.